SİTE: Ana Sayfa
  • Increase font size
  • Default font size
  • Decrease font size
Arama

Hamileler Kulübü

Gıdalardan Bedenimize Sızan Zehirler


Son hafta verdiğim katkı maddeleri hakkındaki seminerim cok güzel gecti. Şimdi bu sayfadan da sizlerle paylaşacağım üzere;
katkı maddeleri dışında su vs ile aldıgımız zehirler var. Ben gıda işini önemsiyorum. Bilmem yazılarım sizler için yararlı oluyor mu?

Gıdalardaki Kimyasal Kirlilikler
1.Pestisit Kalıntıları (Üretim sırasında kullanılan tarım ilaçlarının sebze ve meyvelerdeki kalıntıları)
2.Çevre Kirleticileri (Çevre kirliliğine neden olan kimyasalların doğrudan gıdalara yansıması sonucu oluşan kirlilikler)


4.Metaller (Kurşun, Kadmiyum, Cıva)
5.Radyonüklidler (Cs-137, Sr-90)
6.Klorlu Organik Bileşikler (Poliklorobifeniller, Dibenzodioksinler, Dibenzofuranlar)
7.Mikrotoksinler (Aflatoksinler, Patulin)
8.Veteriner Hekimlikte Kullanılan İlaçlar
9.Ambalaj Malzemelerinden Gıdaya Taşınan Kirleticiler (Plastifiyanlar, Monomerler)
10.Pişme İşlemi Sırasında Oluşan Kirleticiler (Polisiklik Aromatik Hidrokarbonlar, Piroliz Ürünleri, Akrilamid )

Aşağıdakı örnekler bazı katkı maddelerinin bilinen zararlarıdır:


*
Tartrazin E102 = sarı renkli tüm gıdalara dikkat.

Saman nezlesi, deri kızarıklıkları, ateş, nefes darlığı, görme bozuklukları, karaciğer tümörü.


*

Alüminyum E173 = gümüş gri. sofra tuzu.

Böbrek tümörü ve alzheimer


*

Benzoik asit ve benzoat grubu E 210-213 = margarin, reçel, hardal, diyet ürünler, sakız, baharatlar.

Kanserojen, kediler için çok az dozda bile öldürücü...

*
Nisin ve natamisin E234-235 = peynir, sürme peynir, puding, fermente ürünler, sucuk, salam, sosis.

Böbrek hasarları, alerji, sindirim sorunları

*

Nitrit ve nitrat grubu E249-250-251-252 =
İşlenmiş et ürünleri, peynir ve ürünleri.

Nitrosamin oluşumu yüzünden kanserojendir. Kanın oksijen taşıma kapasitesini düşürür (kansızlık).

*

Fosforik asit ve fosfat grubu E238-243 =
Paket süt, süt tozu, peynir, tuz, dondurma, kabartma tozu, hazır çorbalar, soslar, içkiler, krakerler, şekerlemeler, cipsler, sakız.

Hiperaktivite, kemik erimemesi, mineral kaybı, ağır metal tutumu, haşere zehridir (kalsiyum fosfat)

*
Propigallat- oktilgallat- dodecygallat E310-312 = çerezlerde, sakız, hazır çorba, baharat, yağlar, süt, vitaminler, cips.

Alerji, bebekler için çok tehlikeli - sindirim sorunları, sarılık ve kansızlık yapabilir, savunma sistemi zayıflaması

*

Guar unu E412 = meyveli süt, hazır çorba, soslar, meyve suları, dondurma, pasta, jeller, receller.

Alerji, bulantı, kusma, bayılma. Kanunen %10 kendi zehrini içerebilir.
(flor sirkesi asidi)

Peki aç mı kalacağız? Ne yiyebiliriz? Böyle bakınca herşey ürkütücü... Elimizde olanlar ne peki?

Bu konuda çok uzun fikir alışverişlerinde bulunabiliriz.

Ben nelere dikkat ettiğimi anlatayım:

*Böbrek filtreli bir su filtresi sisteminden su içmek. Çay ve yemeklerimde de aynı suyu kullanmak
* Vücut ağırlığımın %3 kadar minimum su tüketmek. Çalıştığım, spor yaptığım ve yaz sıcaklarında bu miktarı arttırmak.
* Pazardan aldığım meyve sebzeleri bir gece önceden sirkeli suda bekletmek.
* Mümkünse metal tencereden uzak durmak. Güveç ( toprak tencere) kullanmak. Üstelik yemekler daha lezzetli oluyorlar.
* Gıdalarımı seçerken " her ucuz kötü, her pahalı iyi demek değildir" fikrini aklımdan çıkarmamak.
* Acıkmadan tüketmemeye gayret etmek.
* Meyve sularını  kendim sıkıp ve içmek. Ayrıca meyve suyunu çok tüketmemeye , meyvenin kendisini tüketmeye gayret etmek. Çünkü meyvenin etinde de fayda vardır.
* Sütü güvendiğim bir yerden açık süt olarak almak. Ben bebeğime de 2 yaşına kadar süt vermem. Şu an 15 aylık ve haftada birkaç kere seyrelterek vermeye çalışıyorum. Tercihen de keçi sütünü.
* Börek, çörek, kurabiye gibi ihtiyaçlarımı kendimiz yapmaya çalışırız. Almam gerekirse de aromasız olanları seçmeye çalışırım.
* Organik ürünler almaya çalışırız. Şimdi kendi topraklarımıza dostlarımla beraber eski tohumlardan doğal meyve ve sebzeler ekip, kendimiz ve çevremize vermeye başlayacağız. Tüketebileceğimizden fazla ürünlerimiz olduğu zaman Jale'nin de izniyle burada sizlere sunacağız. Organik adı altında sahte ürünler de bolbol bulunmakta ve oldukça yüksek fiyatlara. Amacım şirketleşip yüksek karlara ulaşmak değil, aynı zamanda yöre insanımı da bilinçlendirip kalkınmalarını sağlamak ve bizlere insanca tüketebileceğimiz gıdalar sunmak.
* Bebeklerinize mümkün olduğunca işlenmiş gıdalar sunmayın. Damak tatları 3 yaşına kadar gelişir. O yaşına kadar kaçabildiğiniz kadar kaçın.
* Bebek tv lerini az seyrettirin. Bilinç altı kodlaması yapılabiliyor
* Modern hayatta her toksinden uzak durmak mümkün değildir. Ancak detoks dengesini de ayarlayabilmemiz gerekmektedir. Fobi geliştirmenize gerek yok sadece basit noktalara dikkat ederek kendinize bir miktar sağlıklı gıda sunma imkanı verin.
* Zihinsel ve ruhsal toksinler hakkında da düşünün. Bu konu hakkında isterseniz ayrıca bir yazı ile bazı noktalara değinebilirim.


Şimdi sizlerden de gelen bilgi ve öneriler ile başka neleri yapabilirizi geliştirmek isterim. Yazar mısınız buraya siz de?


Sevgilerimle,


H. OĞUZHAN SÖYLEMEZ