SİTE: Ana Sayfa Doğal Sağlık Alternatif Tıp - H. Oğuzhan Söylemez Meyveli (!) Yoğurt? Aromalar Gerçek mi?
  • Increase font size
  • Default font size
  • Decrease font size
Arama

Hamileler Kulübü

Meyveli (!) Yoğurt? Aromalar Gerçek mi?


Süpermarketten aldığınız meyveli yoğurdun içinde gerçektende meyvelerin olduğuna inanmıyorsunuz değil mi?
Çilek, fındık, kayısı, şeftali aromalı yoğurtlar....

Hiç denediniz mi meyveleri rondo'dan geçirip, yoğurtla karıştırmayı? Bu şekilde hiçbir zaman marketteki gibi yoğurt elde edemezsiniz. Gerçek yoğurdun tadının önüne hiçbir zaman geçemezler ve o derece mükemmel karışamazlar. Ama satıcılar da yalan söylemiyorlar ki, "doğala özdeş aroma" deniyor.


Peki gerçekten de doğal mı?
Hiçbir zaman doğala özdeş çilek aroması çilekten yapılmıyor. Bu çok pahalı olurdu ve çok da zahmetli. "Doğal"  kelimesini kanunen kullanabilmeniz için aromanın doğada olması gerekir. Ama illaki çilekte olması gerekmez. Peki, bu doğada üretilen meyve aromalarına yakın aromaları nereden alıyor gıda sektörü.?

Tabii ki bakteri, mantar ve benzeri küçük organizmaları devasa tanklarda üretip, dışkılarını fermentasyon sistemi ile elde ediyorlar.

Bu şekilde 1 kilo şeftali aromasının maliyeti 20 000 dolardan 1200 dolara düşüyor ve tadı da daha keskinleştirilebiliyor.
Size meyve aromalarının üreticilerini tanıştırayım
• Şeftali aroması = Sporobolomyces odorus (mantar)
• Hindistancevizi aroması = Trichoderma viride (yermantarı)
• Bal aroması = Trametes odorata ( ağaç mantarı)
• Fındık aroması = Bacilus subtilis ve Corynebacterium glutamicum ( mikrop)

Gıda sektörü avkatları fazla mesai yapmış olmalılar, bu mikropları doğal olarak kanuna kabul ettirebilmek için. Saf tüketici doğal meyve aroması yediğini düşüne koysun sektör altın çağını yaşıyor.

Özdeş, aynısı demek değildir !!
Sadece" o gibi tadı var" anlamındadır. Kopyası, benzeri demektir. Ama aslında çok farklı bir şey olabilir.
Bu sadece yoğurtta değil her gıdada da kullanılabilir. Salamdan tutunda balık tadına kadar. Her doğal maddenin kopyasını yapabilmeyi başaran kimyagerlere tebrikler.

Temel tatlar hariç (acı,tatlı,tuzlu,ekşi) her tat koku organımızla algılarız. Yanı aslında burnumuzla yeriz. Nezle olduğumuzda her şeyin tadı o yüzden silik alınır. Bu fizyolojik özelliğimizi kendi avantajlarına kullanan kimyagerler ve üretici firmalar tatlarla istedikleri oyunu oynayabiliyorlar. Özdeş; sentetik olarak üretilebilen anlamına da gelebilir. Sentetik de, doğada olan maddelerin lâboratuarda kimyasal olarak işlenmesinden oluşabilir. Yalnız bir tat oluşturmak isterken karışımdaki bazı maddeler zıt veya başka tatlar oluşturabilirler. O zaman asıl istenen tadı alamazsınız. O zaman ya bu iki belirgin tadın olduğu bir ürüne koyarsınız ki "doğal" kabul edilsin (baharatlı sürme krem peynirler gibi) yada başka kimyasallar ile istenmeyen tadı oluşturan maddeyi baskılarsınız. Tabi ki kimyasal ürünler çorbası elde etmiş olursunuz.

DİKKAT !! : Yani bir aroma birçok maddenin birleşmesinden oluşur. Parfüm gibi. Önemli olan sonuçtaki alınan koku ve tattır (tat da kokudur demiştik). O halde demek ki üreticilerde birçok maddeyi karıştırırlarsa aslında doğayı taklit etmiş olurlar. Yani "doğal" ürün yaparlar.

Örneğin gerçek kahvede hayvan idrarı, közlenmiş balık parçaları, baharat kırıntıları eklenebilir. Her şey gerçek tat için. Gıda sektörünün karşısında sonsuz bir imkan vardır. Bu imkanı her şekilde kullanırlar. Bu kimya çorbasının uzun vadede insan organizmasına etkilerini gösteren bir araştırma henüz yoktur. Kutuda uyumlu ve etkileşime girmeyen bu maddelerin bünyemizdeki etkileşimleri henüz bilinmemektedir veya söylenmemektedir. Yediğiniz gıdalara dikkat edin ve "içindekiler" kısmına güvenmeyin.

Fizyoterapist Oğuzhan Söylemez