İlk hamileler kulübü olarak yapmaya başladığım derslerimden, ilk gruplarımdan sonra, ilk doğumların peşinden, her grup kendi içinde bebekleriyle beraber dostluklarını devam ettirmeye başladı.. Anne karnından başlayan dostluklarıyla bu bebeklerim özel bir klübün üyesiydiler... Ve anneleri de elbette... Ve aileleri de... Ve 2. tura geçilip de yeni kardeşler de doğmaya veya beklenmeye başlandığında o yeni kardeşler de... Nasıl özel bir klüp bu?
Bu klüp o kadar özel ki, anneler hamilelikleri boyunca, art niyetsiz, kıskançlıklar olmadan, negatif hipnozlar, hamileliğe ve bebek sahibi olmaya dair her türlü ticari sömürülerden uzak, içtenlikle paylaşılan harika değerlerle örülü, dostluğun dibine kadar dostluk olduğu bir paylaşım yaşadılar. Bebekler daha annelerinin karnındayken ilerde arkadaşları olacak diğer bebeklerin annelerinin sesleriyle tanıştı ve anneleri o seslerin olduğu ortamda çok mutluydu... Artık o sesleri duyduğunda o da mutluluk duyacaktı. Kimi zaman moral bozuklukları oldu anne adaylarının, kimi zaman neşeleri, kimi zaman kırgınlıkları, kimi zaman hayal kırıklıkları, kimi zaman endişeleri ve kimi zaman da sınırsız neşeleri... Her duyguyu yaşadıkları o özel dönem boyunca, endişe ve korkularının körüklenmeyeceği, bilakis sakinleştirileceği destekler alabilecekleri bir grupta olmanın özgüvenini yaşadılar. Hepsini birbirleriyle paylaşıp rahatladılar. Günlük yaşamda malesef sık sık görülen, en mutlu olaylarda bile, sanki mutluluğu bölmekten zevk alır gibi, benzer durumlarda kötünün kötüsü sonuçlanmış vakaları anlatan tipik çokbilirimciler , negatif yayıcılar yoktu çünkü burada... "hmm senin gibi şeker oranı yüksek çıkmıştı o falanca kişinin de be bebeği şöyle şöyle doğdu" falan demeyen ve bundan zevk aldığı belli olarak ballandırarak anlatmayan dostları oldu.
Doğumlar olduktan sonra bebeklerle buluşulmalar ve her konuda birbirlerine danışılmalar başladı...
Hem de o kadar bilinçli ve o kadar içten, o kadar bilgi dolu... Herkes bir şekilde birbirini tanıdığı için kimse kimseye öylesine havadan tavsiye vermedi, kırılabileceğini düşünüp hassas davrandı... Yanlış yönlendirmedi. Grup içinde Türkiye' nin falanca yerinden, nickname i filanca olan ve kendini tanıttığı kadarıyla bildiğiniz insanlar değil, birebir o klüpte varolmuş, paylaşmış kişilerdi danıştıkları, fikir aldıkları kişiler.
Gel zaman git zaman grupların sayısı arttı da arttı. İlk gruplarla son gruplar arasında maillerle, telefonlarla, buluşmalarla atılan dostluk temellerinde tüm güvence, ortak klüp ve emin arkadaşlıklar oldu. Biliyorlardı ki hepsi, bu grupta sorulan her soru öz kardeşin gibi samimi cevaplar bulur, herkes birbirine destek olur..
Hatta alelade bir çocuk grubuna bebeğinizi götürseniz, hangi annenin hastalığı bitmemiş olan çocuğunu da değişiklik olsun diye diğerlerini düşünmeden oraya getirdiğini bilemezsiniz ama bu grupta bilinçli arkadaşlıkların vardığı bu noktada anneler hassasiyetle bebeklerinin veya kendilerinin hasta olduğu durumlarda itinayla diğerlerinden uzak durarak haberleşti. İçlerinden bazı anneler belli konularda uzmanlıkları ile önder oldu, kimisi bebeğinin özel ihtiyacları nedeniyle iyice uzmanlaştı.
Dahası bebekler büyüyüp çocuk oldukça ortak eğitim planları çizilmeye başladı. İlk annelerin, daha sonra gelenler için öncü olma misyonu o kadar benimsendi ki, anneler yaşadıklarını kendilerinden sonraki anne üyelerle paylaşıp bilgilendirmeye başladı... Metodik anneler kendilerince tarzlar geliştirdi. Kitaplar çevirildi türkçeye, uygulamalar yapıldı bebekler hakkında, danışıldı görüşüldü, excel dosyalara döküldü bilgiler...
Her grup kendi içinde sık sık toplanma alışkanlığı geliştirdi. Pedagog desteği ile bebek gelişimine uygun etkinlikleri birbirlerinin evinde sırayla uygulamaya başladılar...
Bunların hepsi ve hepsi akademik bir çalışmanın aşamaları gibi kendini döndürerek devam ettikçe bana da keyifle katılabildiğim kadar toplantıya katılıp, ektiğim dostluk tohumlarının çiçek ve meyvelerini sevgiyle izleyip koklamak düşüyor.
Her grup arasında toplandığında bebeklerini papatya gibi dizip fotoğraflamayı da adet haline getirdi. Bu fotoğraflar benim için apayrı bir neşe ve gurur kaynağı. Yukarda bu fotoğraflardan sadece bir kaçı var...
Şöyle bir geriye dönüp baktığımda, bu sıcaklık ve dostlukla sevginin içiçe olduğu gruplarımda 160 kişi civarında olduğumuzu gördüm. En fazla 15 -20 kişi grupların dışında kalıp kopmuş olabilir, o da eminim bambaşka sebeplerledir. Ama hani olur da gene yolları veya imkanları , diğer arkadaşlarının ve benim eksenime düşerse, bekleriz onları da... sevgiyle bekleriz hem de... Ne mutlu bana.. İyi ki kurmuşum Hamileler Kulübünü... İyi ki varsınız canım annelerim ve bebeklerim...
Hepinizi çooooook ama çoooook seviyorum.
JALE DURAL