SİTE: Ana Sayfa Op. Dr. Hakan Çoker ve Doğal Doğum Ebelik Sanatı - Dünya Ebeler Günü
  • Increase font size
  • Default font size
  • Decrease font size
Arama

Hamileler Kulübü

Ebelik Sanatı - Dünya Ebeler Günü

Başta emekli yüksek ebe, annem Gülümser Kızılsal olmak üzere tüm ebelere saygılarımla,

Ebelik , doğal doğum yolunda yapılan koruyucu bir meslektir. Ebelik mesleğinin temelinde sorgulamadan sunulan bir annelik şefkati vardır. Belki de bu yüzden ebelik mesleği kadınlara özgü kutsal bir meslek olmuştur.

Eskinin köy ebeleri ebe anne olarak bilinirdi. Hiç biri belki bildiğimiz eğitimleri almamışlardı. Ancak doğal doğumları izleyerek büyümüşler, katıldıkları doğumlar sayesinde de doğum yaptırmayı öğrenmişlerdi. En büyük yardımcıları makineler değil, içgüdüleriydi. Doğum yapan anneye saygı ve güvenleri vardı. Anneyi tüm duyularını aktif olarak kullanarak saygı ile izlerlerdi. Bakışını, hareketlerini, çıkardığı sesleri hatta terleme biçimini bile yorumlamayı öğrenmişlerdi. Sadece gözlemleyerek, doğumun hangi aşamada olduğunu bilirlerdi.

Her şeyi bilirlerdi ama kaçındıkları tek bir şey vardı; yargılamak. Anneyi hep onaylarlar ve orada onun yanında olduklarını her fırsatta gösterirlerdi. Doğum bitsin diye saatlerine bakmazlar, doğumları hızlandırmazlardı. Sabır onlar için kutsal bir kelimeydi.

Uzaktan makinelerle incelemek yerine, dokunurlar, okşarlar, severlerdi. Sevgi en büyük yardımcılarıydı. Mümkün olduğu kadar annenin kendini güvende ve rahat hissetmesini sağlarlardı.

Daha sonra bu ebe-anne adayları bilimsel eğitimler aldılar. Diplomalı ebeler oldular. Ama doğuma saygıyı, annelik büyüsünü, doğal doğumun coşkusunu unutmadılar. Diplomalı ebe-anneler doğum sanatını yaşatmaya devam ettiler.

İlaçlı anestezi yönetimlerini bilmezlerdi. Epidural anesteziyi bilmezlerdi. Ama bugün modern tıbbın tamamen unuttuğu ilaç dışı tüm rahatlatıcı teknikleri kullanırlardı. Dokunma, sıcak soğuk kompresler, olumlalar, imgelemeler, hareket özgürlüğü, doğal ıkınma pozisyonları...

Doğum kurslarında öğrettiğimiz her şeyi içgüdüsel olarak nesilden nesile iletirlerdi.

Emekli ebe-annelerden biri olan annemden dinlediğim tüm doğum hikayelerinde doğuma ve kadına saygı vardı. Sabır vardı. Doğumda kesi rutin uygulanmazdı. Sabırla doğumun doğal akışına izin verilirdi. Ebelik mesleğine müthiş bir saygı vardı.

Peki şimdi ne oldu? Modern doğum bilimi keşfedildi. Doğum bölümlere ayrıldı. Doğum belli bir zamanda olmalıydı. Makineler geldi. Ebelere makinelere güvenmeleri öğretildi, ebelerin doğumdaki sorumlulukları yavaş yavaş azaltıldı.Doğal doğumun coşkusunu gözlemleme şansı bile olmayan, doğumu müdahale edilmesi ve yönetilmesi gerektiğini zanneden bir ebeler grubu yetiştirilmeye başlandı.

Ebeler, dokunmayı unuttu. Artık gebelere değil hastalara hizmet veriyorlardı. Doğum müdahale edilmesi gereken bir hastalık haline geldi. Her gebe, daha doğrusu hasta bitirilmesi gereken bir görevdi. Doğal doğumun coşkusunu unutmuş ebeler, annelere güvenmeyen ebeler, sorumluluk verilmeyen ebeler geldi. (Büyük şehirlerimizde ebe muayenesinin yasak olduğu birçok özel hastanemiz var.)

Bu aşamada suçlu aramak yerine sorunları keşfetmek ve ebelik mesleğini yeniden hak ettiği yerlere getirmek için biran önce önlem almak gerekir. Bu konudaki en büyük sorumluluk yine ebelerimize düşecektir.

Ama unutmayalım ki vakit hala geç değil. Ne mutlu ki hala, o güzel tecrübeleriyle yaşayan binlerce ebe-anne aramızda dolaşıyor. Doğal doğumun coşkusunu yeniden hatırlamak, yaşatmak ve kadınlarımıza yeniden hediye etmek için onlara tekrar başvurmak gerekiyor. Doğum sanatının, doğal doğumları unutmuş modern tıbbın doktorlarına değil, iç güdülerine güvenen, kadına-gebeye ve bebeğe saygılı ebe-annelere sormak gerekiyor. Onları toplantılara çağırmak, onlara sormak ve onlardan öğrenmek gerekiyor. ( Ben doğal doğum adına öğrendiğim tüm bilgileri ebelerin yazdığı kitaplara borçluyum)

Inna May Gaskin'in yazdığı gibi :

Doğumda kadın bir TANRIÇA gibi gözükmüyorsa, birileri ona yeterince destek ve güven vermiyor demektir.

Burada destek ve güveni verecek kişiler, o annelik şefkati ile bezenmiş kutsal ebelerimizden başkaları değildir.

Dünya Ebeler Günü'nüz kutlu olsun.

Dr.Hakan Çoker

05.05.2009

 

Jale Özen DDB

Doğumda Zamana Saygıya Dair


Doğumun zamanını beklemek ve doğumda da zamana saygı duymak... Süreci yaşamak ve hissetmek

İşte gene harika bir doğum.

Dr.Ahmet Akkoca' dan dinliyoruz:

42+1 haftada aramıza gelen Sofi bebek doğumda zaman...

Devamını oku...

Op.Dr.Hakan Çoker

LCCE(Lamaze Certified Childbirth Educator)

HP (HypnoBirthing® Practitioner) 

www.dogaldogum.com

 


1965 İstanbul doğumluyum. 1984 yılında Darüşşafaka Lisesi'nden mezun olduktan sonra 1984-1990 yıllarında İstanbul Tıp Fakültesinde tıp eğitimimi tamamladım. 1990-1994 yıllarında İstanbul Taksim Hastanesi'nde Kadın Hast. ve Doğum asistanlığımı tamamlayarak uzman oldum.

Devamı...


BEBEĞİM

Sütlaç Annesini TV de İzledi

Sütlaç Annesini TV de İzledi


Anne Olunca Anladım programı Kanal1  in konuğuyduk Dr. Hakan Çoker ile. Sevgili Hülya Yıldırım, bilinçli bir anne olarak kendini bu konulara adamış. Devamını oku...

More:

DOĞAL YAŞAM

Bebekli Piknik, Dere Çiftliği' nde Melekler

Bebekli Piknik, Dere Çiftliği' nde Melekler


Az kişiydik, öz kişiydik, Dere Çiftliğindeydik, bebeklerleydik, biraz üşüdük, fazlaca da terledik, gezdik, dereye düştük, bol bol yedik, içtik, uyuduk, uzandık, sohbet ettik, çilek topladık yedik, bal...

Devamını oku...
More:

JALE ÖZEN KİMDİR?

Kişisel Bilgiler:
Doğum: 1968-Kayseri
Uyruk: T.C.
Eğitim: 1993-1990 Marmara Üni. Güzel Sanatlar Fak. Tekstil Anasanat dalı-Giyim Bölümü
1989-1985 Ege Üni.Tekstil Müh. Fak. Tekstil Teknolojisi
1985-1982 İzmir Karataş Lisesi –Matematik Bölümü

CEP:0 537 327 00 06

Jaleozen68@gmail.com

Devamı...